https://istanbul-fatih34.tr.gg

TARİH ANLAYIŞI VE YORUM

 

TARİH ANLAYIŞI VE YORUM

FORUM ALATURKA İSLAM İSTANBUL 

YILMAZ SELAHADDİN DUMANSIZ
( istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü )


" Alaturka İslam İstanbul " Forumda daha önce
Ankara üniversitesi Tarih Bölümünden
Metin Celal Dirlikoğlu'nun
" Tarih ve İçtihad " Alt başlık atarak 
Yazmış olduğu bir konu vardı
Felsefi ve İslami tarzda yazılmış
Birazda tarih ve bilim bazlı,bir yazı dizisiydi
Bu konu ile ilgili bağlantısı olduğunu düşündüğüm
Güzel bir örnek alıntıladım
Aşağıya aktardım
Bu örnekte
Bir ülkeye ait
İki farklı tarihin 
Tarih anlayışının veya 
Yorumunun
Olabileceği ispatlanmıştır 
Bu alıntıya geçmeden önce
Forumda daha önce yayınlanan " Tarih ve İçtihad "
Alt başlıklı konuyla ilgili yazılanlardan özetle 
Bir iki satırbaşı aktarayım
Forumdaki yazıda özetle

" İslamda düstur
Doğruluk Allah'a mahsustur,İnsanın doğrusu olmaz
Doğru insan olarak tavsiye edilen tek insan
Peygamberimiz Hz.Muhammed sav Efendimizdir
Yalan dünyada,doğru anlık veya asırlık olabilir 
Ancak,bugün doğru olduğu var sayılan
Zerreden kürreye herşey
Yarın yanlış olmaya mahkumdur
Doğruyu bilecek olan yalnız Allah'tır
Allah insanlara doğruyu
Kaynaklarıyla bildirdi
Kuran-ı Kerim
Ve Peygamberimiz Hz.Muhammed sav Efendimizin
Hadis-i Şerifleri  
( Kütüb-i Sitte )
Bu kaynaklardır " denilmektedir 

Evet yukarıda açıklananlara bizlerde
bir iki şey ilave edelim
Bizler ayrıca " İcma ve Kıyas "
Ve neticede İçtihad ile
Asırlara ve olaylara göre
Akıl ve bilim ışığında yorumlar ile
Hak ve hakikatin tecellisi
Müslümanların görevidir,diyerek devam edelim
İçtihad olmaz ise 
İnsanlar çözüm yollarını
İdeolojilerde aramaya başlar
Bu insanlığı uçuruma sürükler
Çünkü ideolojiler Siyonizm temellidir
Kuran-ı Kerimde 5 vakit namaz yoktur örneğin
Bunu hadis-i şeriflerden öğreniyoruz
Yani Kuran ve Hadis biribirini tamamlayan bir bütündür
Sadece Kuran-ı kerim'i baz alır
Ve asra göre yorumlamadan uygulamaya kalkarsak
Siyonizmin tuzaklarına düşeriz 
Vehhabilerin ve Selefilerin yaptığı gibi
Müslümanları öldüren terör örgütlerine dönüşür
Şia'cılar gibi mezbep için müslüman katleder hale geliriz

Bugün doğru olarak kabul edilen
İster Bilimsel makale
İsterse Tarih dökümanı olsun
Ne olursa olsun
Doğru kabul etmemek
Ve hak ile hakikati bulmak için
Sürekli araştırmak
Müslümanların görevidir
Ayrıca Tarih denilen bilim dalıda
Diğer bilim dalları gibi
Yorumlanmaya,içtihada muhtaçtır
Tarih denilen bilim dalındada
Diğer bilim dalları gibi mutlak doğru yoktur
Tarih konusunda bazen iki farklı tarihçi
Farklı türde tarih anlayışına veya yorumuna sahip olabilir
Aşağıdaki yazıda
" 12 Adalar ve Lozan Antlaşması " konusunda
Bir tarihçinin
Diğer bir tarihçiyi eleştirisine
Tanık oluyoruz
Bu yazıdan anlamamız gereken şudur :
Türkiye'de yayınlanan resmi
Veya gayri resmi tarih yanlış olabilir
Neticede tarih kitaplarını
Tarih belgelerinide düzenleyenler
Aktaranlar insanlardır
Yanlış düzenlemiş veya aktarmış olabilirler
İnsanların her zaman doğruyu aktardığını
Düşünmek yanlış olur
Siyonizm bu alandada çalışarak
Dünyanın her ülkesinde yaptığı gibi
Türk-İslam cografyasına ait
Tarihi belgelerin asıllarını elinde tutarak
Sahtelerini veya kendi işine geldiği şeklini
" Tarih budur " diyerek
Karşımıza çıkaracağınıda
Artık bilmemiz gerekiyor
Her konuda olduğu gibi
Tarih konusundada
Siyonizmin yaptığı tahribatı
Gözden geçirmemiz gerektiğini belirtelim
Bir tarihçinin yazdığı
Tarih ile ilgili bir konuda 
" doğrusu budur " şeklinde izahatını
Hoş görüyle karşılamayı 
Ancak bu izahat
Zorla kabul ettirilmek istenirse 
" Herkesin doğrusu kendini ilgilendirir
Kimse kimsenin doğrusunu kabul etmek zorunda değildir "
Şeklinde uyarmak
Müslümanların görevidir 
Diyerek konumuzu noktalayalım
Ve aşağıdaki konuyu okuyalım
Aşağıdaki konuda Türk Tarihi açısından
Önemli bir anektod var

Tarihçi Yusuf Halaçoğlu
"  
1912'de imzalanmış olan Uşi Anlaşması
İtalyan tarihinde Lozan Anlaşması olarak geçer
Fakat bizim bildiğimiz yani 1923'te imzalanan
Lozan Barışı ile bu anlaşma birbirine karıştırılmasın diye
Bu anlaşmaya Uşi denmiştir
İşte arkadaşlar sahte kiralık tarihçiler
Yani Kadir Mısıroğlu
Armağan ( Mustafa Armağan ) ve çetesi
Bu durumdan faydalanıyor ve
12 Adaların Lozan Anlaşması'nda gittiğini söylüyorlar
Halbuki o Lozan başka, bu Lozan başka
Ne yazık ki bunu bütün millete yutturdular
Ve böylece milletimizi 
Lozan barışına düşman ettiler " diyerek 
Türkiye'de iki farklı Türk Tarihi'nin olduğunu ispatlıyor 
İnsanlar bu iki tarihten
İstediği tarihe veya tarihçiye inanır
Ve istediği tarihi veya tarihçiyi doğru olarak kabul edebilir
İster Halaçoğlunun dediği tarihi
İster Mısırlıoğlunun dediği tarihi kabul edebilir
Bu konuda insanlara baskı yapmak yanlıştır
Konunun tamamı aşağıdadır okuyunuz
Allaha emanet olunuz




12  ADALAR VE LOZAN ANTLAŞMASI 

FACEBOOK  01 AGUSTOS 2019

ADNAN GÜLLÜ - TARİH ARAŞTIRMACISI 

https://www.facebook.com/836798226331017/posts/2552419251435564/

YUSUF HALAÇOĞLU

12 ADALAR VE LOZAN GERÇEĞİ

Osmanlı Devleti bugün 12 Adalar olarak bilinen adaları
İtalya'ya bırakıyor.
Sene 1912, Uşi Anlaşması'dır bu gördüğünüz anlaşma.
İtalya'ya bırakıyor fakat geçici olarak.
Anlaşma şartlarına uyulduğu takdirde adalar tekrar
Osmanlı Devleti'ne geri verilecek.
Fakat şartlara uyum sağlanmıyor.
Bu yüzden 3 yıl sonra yani 1915'te
Londra'da bu konu gündeme geliyor ve
Londra Paktı denilen anlaşmada
Bu adaların tamamı İtalya'ya bırakılıyor.
Bakınız itiraz eden hiçbir padişah yok. Hiç sultan yok.
Adaları İtalya'ya bırakmakla kalmıyorlar aynı sene bir de
Çanakkale Boğazı'na dayanıyorlar ve
Çanakkale Savaşı'nı yapıyoruz.
Yani 12 Adalar önce Uşi'de, sonra da
1915 Londra'da İtalya'ya verilmiştir.
Bu fotoğrafta gördüğünüz Osmanlı temsilcilerinden biri
Rumbeyoğlu Fahreddin Bey'dir. Bu adam kim mi
Türk milleti bir milli mücadele verirken
Kuvayı Milliye'yi kurmuşken, bu adam
Kuvayı Milliye'nin karşısına Damat Ferit'in kurduğu
Kuvayı İnzibatiye ile çıkan adamdır ve
Yunan ordusunun yanında olmuştur.
Savaş kazanılınca sürgün edilenlerin arasında yer almıştır.
12 Adaları İtalya'ya bırakan heyetin içerisinde bu adam vardı.
Şimdi asıl olaya gelelim
Uşi Anlaşması'nın ismini aldığı Uşi
Lozan şehrinin bir semtidir.
Bu yüzden 1912'de imzalanmış olan Uşi Anlaşması
İtalyan tarihinde Lozan Anlaşması olarak geçer.
Fakat bizim bildiğimiz yani 1923'te imzalanan
Lozan Barışı ile bu anlaşma birbirine karıştırılmasın diye
Bu anlaşmaya Uşi denmiştir.
İşte arkadaşlar sahte kiralık tarihçiler
Yani Kadir Mısıroğlu
Armağan ( Mustafa Armağan ) ve çetesi
Bu durumdan faydalanıyor ve
12 Adaların Lozan Anlaşması'nda gittiğini söylüyorlar.
Halbuki o Lozan başka, bu Lozan başka.
Ne yazık ki bunu bütün millete yutturdular
Ve böylece milletimizi
Lozan barışına düşman ettiler.
Bizim bildiğimiz Lozan Anlaşması'nda ise bilakis
Ege'de birçok ada Türkiye'ye geçmiştir.
Türkiye'ye Lozan Anlaşması ile geçen bu adalar ise son 10 yılda
Yunanistan'a bırakılmıştır.
Bugün Yunan papazların mangal yaptığı Ege adaları
Uluslararası anlaşmaya göre halen daha Türklerindir.
Umulur ki bol bol paylaşılır, gruplara atılır
Milletimiz bilgilendirilir.



YUSUF HALAÇOĞLU 

ESPİYE YAKINLARI 




 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol